30 Ağustos 2012 Perşembe


                             RİZESPOR ANALİZİ                                       

2011-2012 sezonundan önce şampiyonluk şarkıları söyleyen Çaykur Rizespor sonrasında düşüşe geçti.Çaykur Rizespor geçen sezon ligin ilk yarısında liderlik koltuğunda oturuyordu fakat alışılageldik kaderini yenemedi.Süperlig umutlarını bir sonraki sezona bıraktı.Takımın geçen sezon çift santrafor oynaması Jallow ve Bikoko’nun gol yollarında etkili olması takımı sırtlayan etkendi fakat defans hattının tabiri caizse kevgir olması ve Murat Hacıoğlunun bile bek oynaması takımın süperlige çıkmasına mani oldu.Bu sezon Bikoko’nun takımdan gidişi bütün yükü Jallow’a veriyor fakat Jallow gol paslarını iyi atan ve demarke pozisyonlarda etkinliği olan bir futbolcu.Bikoko’nun yokluğunda takımın 4-4-1-1 oynayacağını varsayarsak Jallow uç santrafor olucak ve bu öne çıkan özelliklerini körelten bir sistem olucaktır.Kaleye Fırat ve David transferi gerçekleştirildi.Buda geçen sezon zayıf olan kaleyi güçlendirdi.Fakat yeni teknik direktörleri Engin Korukır’ın ekibinin bir özelliği teknik direktör maç anında hücum tarafını idare ederken yardımcı direktör savunma tarafını idare ediyor.Buda takımın maç anında oyunu daha çabuk kabullenip oynamasını sağlıyor.Bu sezon Çaykur Rizespor eski yıllarından biraz daha uzak durucak gibi,ligin sonunu orta sıralarda kapatıcaktır.

24 Ağustos 2012 Cuma

Kasımpaşa - Kardemir Karabükspor




Kasımpaşa ilk yarıda atak futbol oynadı.4-4-2 formatlı çıktı fakat hücum sırasında 4-2-4 oynadı.Karabük liberoları atağa çıktıklarında geri dönmeleri çabuk olmadı ve Kasımpaşa ilk gölü orta göbek oyuncusu Hakan Özmert ile buldu.Fakat Kasımpaşada dikkat çekilmesi gereken nokta 4 lü hücüm oynamasına rağmen Uche ortada çift stoper arasında hep yalnız kaldı ve çift stoper arasına sürekli yerden pas atıldı.Hava toplarında üstün olan bir forveti hem çift stoperin arasına koyacaksın hemde yerden oynayacaksın buda forvetin saf dışı kalmasını sağlarMaç içindede böyle oldu.Djalma ve Sancak maçın en fazla mücadele eden iki ismidir.Kasımpaşanın ikili stoper bu takıma göre çok meziyetsiz kalıyor.Sıradan ve ağır stoperler arkaya atılan toplara çabuk müdahale edemiyorlar ve Elyasanın vucut olarak güçsüz kaldığını görüyoruz.Orta saha ikiliside pas yapmada fazla yavaş ve doğru pas yapamama özellikleri var.Ernst geride iyi oynamasına rağmen topu ileri sürebilicek enerjiyi ve aklı yitirmiş durumda birde önünde sadece uzak toplara vurabilen ve korner atabilen kısa ve hızlı paslarda isabeti olmayan bir Hakan Özmert olunca orta saha iflas bayrağını çekiyor.Kasımpaşa takımında birde kaleci Issakson dikkat çekiyor ikinci golde en büyük pay onda topu oyuna çok isabetli sokuyor.Topu bek'e hızlı atarak kontraya gelen Karabüksporluları topun gerisinde bıraktı takımın gol yapmasını %50 kolaylaştırdı.Karabükspor oyunun ikinci yarısında orta sahasını daha önde tuttu fakat orta sahada topu alıp ileriye götürebilicek ve gol pası yapacak adamı doğru seçemedi Lua Lua bu özellikte bir oyuncu değil bunun yanında kondisyon eksiği var.Siz bu adamı liberoya kadar çekip top aldırıp tekrar ileriye orta ofans a kadar koşturmayı düşünüyorsunuz birde gol pası atsın istiyorsunuz. Skibbe Kasımpaşayı iyi analiz etmiş fakat kendi oyuncusunu karşı takım kadar iyi analiz etmemiş gibi geliyor.Karabük oyunda tempoyuda sağlayamayan bir ekip haline gelmiş.Cernat tempolu ve sağlam oyunuyla bu takımın oyuncusu olmadığını açık ara gösteriyor.Karabükspor stoperi Anıl Karaer top ayağındayken acemice hatalar yapabilen bir oyuncu rakip takımların çift santrafor oynadığı durumlarda Karabük kalecisinin işi zor anlaşılan.

23 Ağustos 2012 Perşembe

River Plate 12.Adam

Bildiğiniz gibi Tribün ve marşlar konusunda ilk akla gelen yer Güney Amerikadır dahada ötesi Arjantindir,River ve Bocadır.Bu ülkede futbol taraftarlar açısından bir riodur bir bayramdır bir tanrıdır.Bu olgulara verilen değer bestelerle ön plana çıkar.




Twente Analizi



Bursaspor'un UEFA Avrupa Ligi play-off turunda rakibi olacak FC Twente'nin son sezonuna, etkili oyuncularına ve istatistiklerine mercek tutuyoruz.

2011 yılını şampiyonlukla tamamladıktan sonra geçtiğimiz sezona da büyük umutlarla giren Twente, sezonu beklentilerden uzak liderin tam 16 puan uzağında 6. sırada tamamlayabildi. Gol yollarında bu sezon M'Gladbach'a sattığı golcüsü de Jong'un önderliğinde oldukça etkili bir performans sergilediler. Tam 25 gol ile sezonu tamamlayan de Jong, takımının Avrupa Ligi potasına tutunmasında da en büyük pay sahibiydi. Savunmada ise sezon boyunca sıkıntı çektiler ve kalelerinde gördükleri 46 gol belki de liderin bu kadar gerisinde kalmalarının başlıca sebebiydi. 

Sezonluk puan dağılımı bakımından deplasmanlarda daha etkili gözüken Twente, evinde ise daha çok puan kaybı yaşadı.  İlk maçın Bursaspor'un evinde oynanacağını düşünürsek de Ertuğrul Sağlam'ın ayakları yere sağlam basan bir kadro ile sahaya çıkması şart gibi gözüküyor.

Hollanda'da yeni sezona da etkili bir giriş yaptılar ve ilk iki maçlarından 6 puan alarak zirvenin ortağı oldular. de Jong'un gidişinin ardından gol yollarında etkili bir oyuncunun da kadro katılmaması sebebiyle taraftarlardan ve otoriterlerden oldukça eleştiri alsalar da, orta sahada Dusan Tadic'in sezona 2 gol ile başlaması ve 24 yaşındaki Belçikalı yetenek Nacer Chadli'nin şimdiden beklentilerin oldukça üstüne çıkması en azından şu an adına 3. bölgede onların sıkıntı yaşamayacağını gösteriyor. 

Geçen sezon en büyük zaafları olan savunmada bu sezon iyi bir istikrarla başladılar ve sezon öncesi maçlarda kalelerini gole kapatırken ligde de 2 maçta sadece 4-1 kazandıkları Groningen maçında ilk kez meşin yuvarlağı ağlarında gördüler. Üstelik katı bir savunma yapmaktan da kaçındılar ve sadece 2 sarı kart görerek Hollanda futbolunun o hücum oynayan fakat yumuşak yapısını sahada hissettirdiler. 

Bursaspor, ilk maçını evinde oynamanın avantajını sahaya yansıtabilirse direnç gösterdiği takdirde Twente'den istediğini alabilecek güçte. Batalla, Pinto gibi oyuncuların sezona iyi giriş yapması ve Ertuğrul Sağlam'ın yıllardır bir türlü istikrarı sağlayamadığı Avrupa'da başarıyı isteyecek olması Bursaspor için itici güç olacaktır. Tadında sert futbol, maç için kilit strateji olacaktır. Bursaspor istediği pas oyununu sağlayabildiği takdirde Twente de Jong'u kaybettikten sonra oyuna anında etki edebilecek bir oyuncuya da sahip değil. Avrupa için artık önlerinde sadece 2 maç var ve sahada mücadele ettiğiniz sürece imkansız diye bir şey asla yoktur.

19 Ağustos 2012 Pazar

Mersin İ.Y - Orduspor


İlk yarı Orduspor'un kendi sahasına kapanmasıyla geçti.Yeni transfer David Barral iki net pozisyona girdi fakat zeminin azizliğine uğradı topu ayağına düzgün alamadı.İspanya liginde alışkın olduğu bir durum değil heralde çimin bozuk olması.Tabi kalecinin atikliğide golün önüne geçti.Mersin stoperleri sürekli top şişiriyor fakat Orduspor stoperleri yüksek olduğu için havadan şişirilen toplara hakim oluyorlar.Mersin sadece kanattan Yattarayla atak geliştirebiliyor.Mersin iki ön libero ile oynuyor fakat iki ön liberoda gölge gibi oynuyor.Atağı hızlı yönlendiremeyen bir orta sahası var Mersin'in buda kapanan Orduspor karşısında bir handikap oluyor.Orduspor Kontra-Ataktan gol yapıp üstüne yatıcak gibi duruyor.Nurullah Sağlam klasik şişir-indir-pas-şut 4 lemesinin arkasına dayanıyor fakat etki yapıcak gibi durmuyor.

İlkyarıda yaptığım yorumların ne kadar yerinde olduğunu gördüm.Nurullah sağlam Hakan Bayraktar'ın oyunu yönlendirmede yavaş olduğunu gördü Culio'yu oyuna aldı fakat taktikte değişim olmadı sadece biri çıktı aynı yere başka biri girdi.Mersin maç boyunca Yattara'nın ayağına baktı.Orduspor Mersin'e en az 1 puan için gelmiş yada böyle oyun felsefesi olamaz.Koparıp götürebileceğin maçta vur-kaç oynuyorsun ve bu kadroyla.Hector Cuper'e yakıştıramadım.Bireysel performanslara gelirsek Milan Stepanov ile Aydın Toscalıda derinlik yaratma problemi var.Oyun içinde fazla uyum yakalayamadılar.Stepanov artık yaşının getirisi olarak hız problemi yaşıyor.Arkasına çok rahat adam sarkabiliyor.Yanından geçen paslara müdahale edemiyor.Nduka geçen seneki performansını sergileyemedi,birazda Ferhat'ın markesinde kaldığı için böyle oldu.İkinci yarının ortasında Orduspor defansına havadan bir top atıldı.Yeni transfer Agus'un topa çıkışını izlersek nasıl hava topuna çıkılmazı öğreniriz.Az kalsın böyle basit bir hatadan dolayı gol yaptırıyordu.Cuper liberodan sol bek yaratmış kendine maç boyunca bunun ceremesini çekmek zorunda kaldı.Yattara sürekli o kanattan etkili oldu sol bek ve sol kanat Monje'yi oraya kitledi.Ligin ilerleyen haftalarında daha iyi bir futbol izleme dileğiyle yazımı sona erdiriyorum.

18 Ağustos 2012 Cumartesi

Onur Abidesi İvan

                                                   IVAN ERGIC

Ivan Ergic ve Bursaspor ilişkisi ilk kez gündeme geldiğinde Ergic denenmek üzere Bursa'ya gelmiş fakat 1 hafta sonra anlaşma sağlanamayınca geri gönderilmişti 2 sezon öncesinin yaz kampında. Daha sonra ise Bursaspor o bölgeye başka bir transfer yapamayınca biraz da mecburiyetten Ergic'le sözleşme imzalamıştı. O gün, Ergic'in nasıl bir oyuncu bilmiyorduk tabii. Ergic sadece Basel'de uzun süre kaptanlık yapmış ve gençlik yıllarında Juventus kapısından dönmüş bir genç yetenekti. Daha sonra da açıkladığı gibi kariyerinden yeni bir heyecan arıyordu ve aradığı heyecan Bursa'daydı. Fakat Bursaspor'un da aradığı Ergic'miş belki de. Tarihimizin en büyük başarısında Ergic en önemli etkenlerden biriydi. Gerek görüşleri, gerek profesyonelliği, gerekse tavırları, kısacası her haliyle o bizim görmeye alışık olmadığımız bir futbolcuydu. Ülkesinde bir gazete köşe yazarlığı yapıyor, Marx'a inanıyor ve futbolu sadece geçimini sağlamak üzere severek yaptığı bir iş olarak nitelendiriyordu. Kısacası o tribünlerin ve futbolu gerçekten gönülden sevip, bir takım uğruna yollarına düşenlerin sahada vücut bulmuş haliydi. Ülkemizde Marksizm ile ilgili panellere katılır, her maçtan sonra formasını isteyen seyirciye formasını verir ve fotoğrafını çektirir, taraftara gerçekten özel olduğunu hissettirir Ergic.


         Manchester United maçı için maddi durumu elvermeyecek insanlara dağıtmak üzere 630 adet bilet almış.Bu biletleri de tercümanı ve arkadaşları aracılığıyla sessiz sedasız dağıtmış.Ergic adeta Post-Modern futbolun içindeki tek Sovyet askeri gibi duruyor.Böyle karakterli ve onurlu futbolculara dünya futbolseverlerinin ihtiyacı var.
                                

Kuzeyin Geleceği

Serder Serderov (Anzhi)

Serder Serderov 1994 Rusya Dağıstan Bölgesi doğumlu bir futbolcu.1.76 boyunda çift ayağını kullanabilen birisi.Mevkii:Forvet.Cska Moskova altyapısında oynuyordu bu yaz Anzhi altyapısına transfer oldu.Peşinde Juventus'unda olduğu biliniyor.Serder forvet oynamasına rağmen Cska altyapı maçlarında direktör Serder'i  sağ kanat olarakda kullanıyordu.Serder hızıyla ön plana çıkan bir oyuncu.Sırtı dönük oynayabiliyor,gol vuruşlarında başarılı,kısa pasları isabetli bir futbolcu.Defans arkasına sprint koşularla rahat sarkabiliyor.Bu özellikleri ile A takımdada şans bulabilmiş bir oyuncu.Hava toplarında pasif kalması tek kusuru olarak gösterilebilir.Oyun içinde çok zor pozisyonlarda çok rahat oynadığını saha içinde profesyonel  durduğunu görürsünüz.Rusyanın son dönemde çıkardığı az yeteneklerden bir tanesi.Milli takımın U-15 ten U-18e kadar aralıksız tüm takımlarında oynamış.Kalitesinide milli takımlar seviyesinde göstermiş bir oyuncu.

Sırt numarasıMilli takımOyunlarGol
9  Russland U1875
10  Russland U171918
10  Russland U1657
10  Russland U15610

Oyuncu Danışmanı:Artashes Amalyan

17 Ağustos 2012 Cuma

Siyah İnci

                           Antonio Rüdiger  (Stuttgart)



Almanya U-17 de Götze'yi izlerken gözlerim nasıl parıldadıysa U-19 takımında Rüdiger'i izlerkende öyle parıldadı.Antonio Rüdiger 1993 doğumlu Almanya ve Sierra Leone vatandaşı.1.90 boyunda stoper mevkiinde oynuyor.Sağ ayağını kullanıyor.Geçtiğimiz sezon Stuttgart II takımında oynadı.17 Maça çıktı 1 gol 1 asistle sezonu tamamladı ve ilk kırmızı kartını bu sezon gördü.Teknik direktör kornerlerde gole yönelik kullanıyordu.Bu yıl A takıma çıktı ve ilk maçını yaptı.
Rüdiger'in bireysel özelliklerine gelirsek havadan müthiş üstünlüğü var topun sektiğini göremezsiniz,altyapı eğitimini iyi almış savunmada duruş hatası yapmıyor,yerden gelen toplarda üstünlüğü var.Libero kadar pas yapabilme özelliği var.Hızlı bir oyuncu yaşıtlarına göre kat kat üstün.Tek eksiği maç deneyimi onuda bu sene gidericek gibi duruyor.Bruno Labbadia bu sene Rüdiger için bir şans gibi duruyor.
Oyuncu Danışmanı:Uli Ferber

Kayserispor Dev Atılım



Kayserispor bir zamanlar Bjk'nin hayalini kurduğu bir yapılanmaya doğru gidiyor.Hayaldi gerçek oluyor dedirtiyor adeta.Belediye başkanınında katkılarıyla yeni bir tesis kuruluyor.Tesis şu an inşaat aşamasında.Tesisin içinde müzeden analiz odasına kadar yok yok.Fakat asıl mesele bu değil.Şu an mevcut tesisleride bir çok anadolu kulübünün tesisinden iyi durumda.Yeni tesise geçildiği zaman şu an kullanılan tesis paf takıma bırakılacak ve Ajax altyapı sistemi kurulacak.Okul,yatakhane,idman sahası,maç sahasının içinde bulunacağı bir tesis haline gelicek ve Şota'nın açıklamasına göre sadece Kayseri'ye yakın bölgelerden küçük yaşta çocuklar altyapıya dahil edilecek buda ailelerinden uzak kalmaması için diyor.Anlaşılan geleceğin yıldızları Kayseride yetişecek.Şu an ki mevcut kadrosuyla dahi gençlere ne kadar önem verdiğini gösteren bir yönetim anlayışı var.Kayserispor yönetimini böyle bir adımdan dolayı tebrik etmek gerekiyor.

Portekiz Karanfili



                Alexandre (CD Santa Clara)


1991 Portekiz doğumlu.Portekiz U20 takımında oynamaktadır.Kulübü CD Santa Clara.Porto altyapısında yetişme bir futbolcudur.Sol Kanat ve Forvet mevkiinde oynuyor.2011 yılında U-20 turnuvasında izleme şansı buldum.Brezilya final maçında Alexandre ve Sergio Oliviera  Brezilya U-20 takımına kök söktürdüler.Bilekleri aşırı kıvrak,hızlı adam eksiltebiliyor,duruş hatası yapmıyor,yakın ve uzak paslarda isabet oranı yüksek,yerden oynamayı seviyor,Teknik seviyesi yüksek bir oyuncu,tek eksiği kanat oynadığı zaman savunmasının zayıf olması.Bonservis Bedeli:1.000.000 M Euro

Oyuncu Danışmanı:Christian Omlor

Alttan Geliyor


Artun Akçakın (Gençlerbirliği)

ARTUN AKÇAKIN:Gençlerbirliği lisanslı oyuncusu.1993 doğumlu Santrfor.Milli takımın her yaş grubunda oynamış.2011-2012 sezonunu Hacettepe spor da kiralık olarak geçirmiştir.Hava toplarında etkilidir.Duvar oynayabilir.Sırtı dönük oynayabilir.Bu sezon gençlerbirliği A takımına çıkarılmış durumda.Oyuncunun menajeri:ÖMER KORAY UZUN
MİLLİ TAKIM KARNESİ
                    M G
Türkiye U18 9 2
Türkiye U17 22 15
Türkiye U16 12 13
Türkiye U15 9 7

16 Ağustos 2012 Perşembe

Genç Star




                   Sofiane Hanni (K.Erciyesspor)


Sofiane Hanni 21 yaşında Kayseri Erciyessporda oynuyor.Nantes Altyapısından yetişme.Sol-Sağ Açık ve Orta Ofans bölgede oynayabiliyor.Geçen sezon 32 maçta 10 gol 7 asist yaptı.Bank Asya gibi sert mücadelenin olduğu bir ligde bu rakamlara ulaşmak kolay değil.Hanni'nin bilek kıvraklığı ve hızı ön plana çıkıyor.Oyun içinde topla fazla oynamadan direk pas yapabilme özelliği var.Her geçen gün kendini geliştiriyor.Bu sezon aynı şehrin 2.takımı Kayserispor'un böyle bir yıldızı görmemesi ilginç oldu.Sözleşmesinde 250.000 euro ücrete serbest kalır maddesi var.

Devamı Oku: Blogger Page Navi,Blogger Sayfa Numaralandırma